2016 Mezuniyet Töreni Gerçekleştirildi

Fakültemizin 2016 Mezuniyet Töreni Gerçekleştirildi

Fakültemizin 2016 Mezuniyet Töreni gerçekleştirildi. İlahiyat Fakültesi İÇDAŞ Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen mezuniyet törenine; Rektör Prof. Dr. Yücel Acer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mirza Tokpunar, Prof. Dr. Ahmet Erdem, Fakülte Dekanımız Prof. Dr. Hidayet Işık, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz ve ailelerinin katıldığı tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başladı.

Öğretim Görevlisi Mehmet Kara’nın Kuran’ı Kerim tilavetinin  ardından, mezun olan öğrencileri temsilen Salih Yeni bir konuşma yaptı. Daha sonra da protokol konuşmalarına geçildi.

Dekanımız Prof. Dr. Hidayet Işık açılış konuşmasında şunları söyledi:

“Üniversitemiz 1992’de, fakültemiz de 1995’te kuruldu. O günden bugüne çok sayıda öğrencimizi mezun etmiş bulunuyoruz. Bugün, bir mezuniyet törenini daha gerçekleştirmiş oluyoruz. Hepinize hayırlı uğurlu olsun, başarılar ve mutluluklar getirsin.

Son yıllarda dünya genelinde en fazla yayılan dinin İslam Dini olduğunu biliyoruz. Özellikle 11 Eylül’de Amerika’daki ikiz kulelerin yıkılmasından sonra İslam’a karşı oluşturulan saldırgan cephe karşısında hem sosyolojik etki tepki prensibi olarak hem de belki ilâhî bir hikmet olarak İslam Dini yükselen değer oluşunu hızlandırdı ve Kur’an, Batı’da çok satılan kitaplar listesinin ilk sırasına yerleşti. Hz. Mevlana’nın Mesnevisi gibi bazı İslâmî klasikler en çok rağbet edilen kitaplar arasına girdi. Buna karşın İslâmî yükselişin önüne set çekme gayretiyle İslam ve Müslümanlar için İslamofobia denilen bir korku oluşturuldu ve İslam’ın terörle eşdeğer olarak anılması şeklinde asla olmaması gereken talihsiz bir durum ortaya çıkarıldı” diyerek sözlerine şöyle devam etti.

Değerli hocalarımızın ve sevgili öğrencilerimizin çok iyi bildikleri şekilde İslam kelimesinin etimolojik olarak öncelikle iki temel anlamı vardır. Bunlardan birincisi teslimiyettir. Yani Allah’a, peygamberine, kitabına, dinin emir ve yasaklarına itaat ve teslimiyet. İkincisi de barıştır. Bu anlamıyla İslam “silm” barış kökünden gelmektedir. İsmi bile barışı ifade eden bir dinin terörle özdeşleştirilmeye çalışılması ne kadar ibretlidir ve ne kadar yanlıştır.

Benim bu konuda sevgili öğrencilerimize, kıymetli gençlerimize tavsiyem bu şekildeki anlayışlara kesinlikle prim vermemeleri ve ilk Müslüman oluşumuzdan itibaren, Karahalılardan, Gaznelilerden, Selçuklulardan ve Osmanlılardan bize intikal eden selef-i sâlihîn dediğimiz ilk Müslüman bilginlerin ve müctehid imamların çizgisinden gelen din anlayışına bağlı kalmalarıdır.

Sevgili öğrencilerimiz, bu yıl mezun oluyorsunuz, aslında bu bir son değildir yeni bir başlangıçtır. İlahiyat eğitimizden aldığınız donanımla, öğrendiklerinizi anahtar edinerek daha da ileriye gidecek, inşallah ülkemizin, milletimizin, İslam dünyasının ve insanlık âleminin İslâmî prensipler çerçevesinde ve olumlu anlamda kaderinin değişmesi noktasında müsbet rol oynayacaksınız. Bu konuda içimde büyük bir ümit besliyorum ve Yüce Allah’ın bizlere bunu nasip etmesini diliyorum.

Bu münasebetle tekrar mezuniyetinizin hayırlı uğurlu olmasını diliyor, değerli misafirlerimize, değerli velilerimize ve sevgili öğrencilerimize tekrar hoş geldiniz diyor, bundan sonraki hayatlarında üstün başarılar temenni ediyor ve hepinize saygılar sunuyorum.”

ÇOMÜ Rektör Yardımcısı ve aynı zamanda Hadis anabilim dalımız öğretim üyesi Prof. Dr. Mirza Tokpunar da yaptığı konuşmada, mezuniyet törenlerinin; mezun olanların, ailelerin, onları yetiştiren hocaların ve üzerlerinde emeği geçen herkesin gurur duyduğu törenler olduğunu belirterek, İlahiyat Fakültesinin kuruluşundan günümüze geçen süreç hakkında bilgiler vererek sözlerine şöyle devam etti:

“Mensubu olmakla iftihar ettiğimiz İslam Dini çok şükür ki, bizlere öncelikle kendi varlığımızın değerini, sonra Rabbimizi ve sonra da bu dünyayı nasıl okumak, nasıl anlamak gerektiğini güzel bir şekilde ifade eden bir dindir. Bizler, bu dine mensup olmaktan, bu dinin nebisi Hz Muhammed (S.A.V) Ümmeti olmaktan çok memnunuz. Diliyorum ki; Rabbimiz de ahirette de bu memnuniyetimizi ecirle, mükâfatla, cennetle karşılar. Hepimiz bunu ümit ediyor ve bunun için çalışıyoruz. Rabbim inşallah bu çabamızı, ümidimizi kabul eder.

Sevgili öğrencilerimiz, bizler İslam Dünyası’nın merkezinde bulunan bir ülkeyiz ve bu ülkede olan herkes bunun bilincinde olmalı. Bu çerçevede yaşamalı ve çalışmalıdır. Dünya üzerinde ne istersek isteyelim, kişisel menfaat için istememeliyiz. Nefsimizin kurbanı olmamalıyız. Bu bilinçle çalışırsanız yaptığımız hizmetler de Allah katında makbul olacaktır. İslam Dinini doğru anlamak ve anlatmak istiyorsak gece gündüz durmadan çalışmanız gerekmektedir. İlahiyatçı olmak göründüğü gibi kolay değildir. Gerek batıdan gerekse, doğudan olmak üzere iki lisana sahip olmaktadır. Yazılan eserlerden de doğru bilgi almalıdır. Siz sevgili öğrencilerimizden isteğimiz, ne olursa olsun fakültemizle olan bağlantınızı koparmayınız. Bu duygu ve düşüncelerle saygı ve sevgilerimi sunuyor, mezun olan öğrencilerimizi de gönülden tebrik ediyorum.”

Rektör Prof. Dr. Yücel Acer de konuşmasında, mezun ailelerine seslenerek “Sizler çocuklarınızı bir üniversiteye başlatmakla ve sadece onları üniversite mezunu yapmakla gururlanmanın ötesine geçtiniz. Çok değerli çok kıymetli bir alanı; ilahiyatı, ahlakı ve dini öğrenmelerini hatta öğretmelerini sağlayacak bir eğitim almalarını sağladınız. Bu anlamda, ne kadar övünseniz ve hatta ne kadar şükür etseniz azdır. Hepimizi üniversitemiz adına tebrik ediyor saygılarımı sunuyorum” dedi.

Prof. Dr. Yücel Acer, mezun öğrencilere öğütlerde bulunarak “Sizin hitap edeceğiniz camia sadece ülkemizdeki değil bütün İslam camiası ve insanlıktır. Yüce dinimizin sadece biçimsel kurallarla değil, aynı zamanda ruhunu, muhteviyatını da bütün insanlığa öğretmek sizin birinci vazifeniz olsun. Zira adı barış olan dinimiz maalesef İslam âleminin şiddet içerisinde boğuştuğunu görüp, bu yüce dinimizi gerçekten anlatamıyor olduğumuz gibi bir hissiyata kapılıyoruz. Ama bilin ki İslam âlemine çeşitli oyunlar sergileyenlerin oyununu bozacak şey, sizin dinimizin gerçek ruhunu, gerçek muhteviyatını bütün İslam âlemine, bütün dünyaya, bütün insanlığa, anlatmanızdan geçiyor” dedi.

Prof. Dr. Acer, İlahiyat Fakültesinin bugünlere gelmesine katkı sunanlara teşekkür ettiği konuşmasında şunları dile getirdi:

“Üniversitemiz adına bu mezuniyet töreninde teşekkürlerimi ve saygılarımı iletmem gereken kişiler var. Özellikle İlahiyat Fakültesinin şuan içinde bulunduğu kampüsün bu durumda olmasını sağlayan, bizzat talimatıyla sebep olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı burada yâd etmek istiyorum. Burada onun ismini yâd etmeden konuşmamı bitirmem mümkün olmazdı. Zira bu güzel imkânlarının oluşması, onun başbakanlığında talimatı ile oldu ve o talimat sayesinde işte biz bu güzel ortamı sizlere sunabiliyoruz. Bir teşekkür de tabi ki hocalarımıza. İlahiyat Fakültesinin birbirinden değerli hocalarına onlar sizleri yetiştirdiler onlar sizleri eğittiler. Üniversitemiz olarak ne kadar gurur duysak ne kadar teşekkür etsek azdır. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlarken öğrencilerimizin Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerlerine olsun ve yollarını Allah açık etsin diyorum başarılarının devamını diliyorum.”

Yapılan protokol konuşmalarının ardından ÇOMÜ Tasavvuf Topluluğu öğrencileri tarafından sunulan tasavvuf musikisi dinletisi gerçekleşti.

Fakülte Birincisi Büşra Mumcu da yaptığı konuşmayla duygu ve düşüncelerini paylaştı. Ardından, Dekanımız Prof. Dr. Hidayet Işık, fakülte birincisine ve ailesine günün anısına hediye takdim etti.

Protokol tarafından öğrencilere mezuniyet belgeleri takdim edilirken kep atma töreniyle mezun olan öğrencilerin büyük coşku yaşadığı gözlendi. 

Kaynak: www.comu.edu.tr